fbpx

Diş Eti Hastalıkları

Sağlıklı Gülümsemeniz İçin

diş eti hastalıkları

Diş Eti Hastalıkları

Ağız ve dişlerin temelini oluşturan diş etlerinde farklı nedenlerden dolayı hastalıklar gelişir. Herkeste ve her yaş grubunda görülebilen bu diş eti hastalıkları ise tedavi edilmediği sürece ciddi diş sorunlarına yok açar. Rutin ve doğru bir ağız bakımı ise genelde bu hastalıkların önlenmesinde etkili bir adımdır. Ancak bazı durumlarda rutin ağız bakımı yapılsa dahi yeterli gelmemektedir. Böyle bir durumda uzman bir diş hekimine danışmak gerekirken kısa sürede etkili ve doğru bir tedavi yapılması sağlanır.

Diş Eti Hastalığı Nedir?

Dişleri destekleyen, çevreleyen dokularda oluşan enfeksiyonel hastalıklara diş eti hastalığı denir. Her yaş grubunda görülen bu sağlık sorunu, kendini farklı şekillerde gösterir. Dişlerde çürük olmasa dahi bu hastalık görülebilmektedir. Şayet tedavi edilmez ise diş kaybı, dişlerle sallanma, ağız kokusu ve kanamalar oluşabilmektedir. Bu sorunun en büyük dezavantajı ise ağrısız seyretmesidir. Böylelikle geç teşhis edilir ve genelde tedavisi aksar.

Tıp dilinde ‘periodontoloji’ olarak geçen bu sağlık sorunu şayet çok ilerlerse ‘peridontitis’ olarak adlandırılmaktadır. İltihabi bu hastalık şayet erken dönemde teşhis edilirse genelde cerrahi tedavi yöntemlerine ihtiyaç kalmaz. İşte bu sebepten dolayı diş hekimine en az 6 ayda bir düzenli kontrole gidilmesi çok önemlidir. Bunun yanında yaşanan diş sorunlarında en kısa zamanda bir uzman desteği alınması en doğru yaklaşımdır.

Diş Eti Hastalıkları Nedenleri Nelerdir?

Bakteri plağının (mikrobiyal dental plak) diş çevresindeki periodontal dokulara birikmesi sonucu diş eti hastalıkları oluşur. Bu hastalığın oluşmasında ana etmen olan plaklar ise dişte kalan gıda artıklarının tükürükteki bakterilerle birleşmesiyle meydana gelir. İleri aşamasında ise diş taşına dönüşür. Fizyolojik bir süreç olan plak oluşumu ilk birkaç saat içerisinde zararsız olup doğal bir süreçtir. Ancak temizlenmediği takdirde belli bir kalınlığa ulaşır ve bu süreden sonra toksik madde haline gelir. Böylelikle ağız sağlığı açısından tehdit oluşturabilecek potansiyele sahip bu hastalığa yol açmaktadır.

Diş çevresindeki dokularda yıkım oluşturan diş eti rahatsızlıklarına neden olan farklı faktörler de vardır. Bunlar;

  • Oral kontraseptif, antidepresan, antikonvulsan, kalp ve tansiyon ilaçları gibi bazı ilaç kullanımları
  • AIDS, lösemi ve diyabet gibi sistemik hastalıklar
  • Kötü beslenme alışkanlıkları
  • Sigara kullanımı
  • Kalıtsal nedenler
  • Menopoz, hamilelik ve ergenlik dönemlerindeki değişiklikler

Her ne kadar diş eti hastalıklarının oluşmasında ana neden diş plağı olsa da bahsi geçen nedenlerle de görülebilmektedir. Bunun yanında sistemik hastalıkların diş tedavilerinde olası bir komplikasyona neden olmaması açısından uzmanın bilgilendirilmesi önemlidir.

Diş Eti Hastalıkları Belirtileri Nelerdir?

Çoğunlukla diş etinde kanama ile kendini gösteren diş eti hastalıkları, çoğu kişinin hayatının bir döneminde yaşadığı sorundur. Etkin ve kısa süreli bir tedavide ise erken teşhis oldukça önemlidir. Dolayısıyla belirtilerin fark edildiği an bir diş hekimine danışılması gerekir. Belirtileri genel anlamda şu şekildedir;

  • Spontan veya diş fırçalama sırasında gelişen diş eti kanamaları
  • Mevcut kullanılan protezlerde yaşanan uyumsuzluklar
  • Isırma esnasında alt ve üst dişlerin uyumsuzluğu
  • Zamanla birbirinden uzaklaşan ve sallanan dişler
  • Diş ve diş etlerinde görülen iltihabi akıntılar
  • Diş eti gevşekliği
  • Diş eti çekilmesi
  • Kötü ağız kokusu
  • Diş etlerinde hassasiyet, şişme ve kırmızılık
  • Diş ceplerinin oluşması
  • Soğuk, sıcak ve tatlı besinlere karşı hassasiyet


Diş etlerinde görülen kanamaların nedeni, iltihaptan kaynaklı diş çevresindeki dokuyu besleyen damar ve damar yapılarının bozulmasıdır. Çünkü bu bozulmadan kaynaklı aslında damarın içinde kalması gereken kan elementleri dışarı çıkar. Böylelikle kanamalar meydana gelir.

Diş Eti Hastalıkları Nasıl Önlenir?

Diş ve ağız hastalıklarının önlenmesinde ilk adım rutin bakıma özen gösterilmesidir. Günde en az iki defa fırçalanması önerilirken bütün diş yüzeylerinin temizlendiğinden emin olmak gerekir. Bunun yanında yirmi yaş dişleri ve arka diş yüzeyleri temizlenmesi en zor alanlardır. Dolayısıyla titizlik gösterilmesi gerekir. Ayrıca diş etinin dişler ile birleştiği noktaların ise oval hareketlerle masaj yapar gibi fırçalanması önerilmektedir.

Dişlerin rutin günlük temizliğini yaparken fırçanın yetişemediği ve girmediği yemek artıkları ise diş ipi ve arayüz fırçası ile temizlenmelidir. Bunun yanında fırçaların en az 2-3 ay süre ile yenilenmesi gerekir. Fırçalama esnasında diş eti kanaması varsa bile fırçalamaya devam edilmelidir. Çünkü bu diş eti kanamalarının ana nedeni az fırçalanmasıdır.

Diş eti hastalıkları önlemede en etkin adımlardan biri de her 5-6 ayda bir düzenli olarak diş hekimine görünmektir. Özellikle diş hastalıklarının oluşmasının ve ilerlemesinin daha kolay olduğu dönemlerde kontroller sıklaştırılmalıdır. Bunlar; menopoz, ergenlik, hamilelik gibi koşullar ile diyabet gibi hastalıklardır. Şayet hekim kontrolleri esnasında diş taşları tespit edildi ise en kısa sürede temizlenmesi önerilmektedir. Aksi takdirde ilerleyerek daha detaylı ve uzun sürecek tedaviler yapılmasını gerekir.

Diş Eti Hastalıkları Nasıl Tedavi Edilir?

Genel itibariyle diş eti hastalıkları 3 şekilde tedavi edilir. Bunlar; derinlemesine diş temizliği, ilaçlı tedavi ve cerrahi yaklaşımdır. Dental uygulamalar ile yapılan derinlemesine temizlikte diş ve diş etleri bütün yabancı maddelerden arındırılmaktadır. Bu esnada tartar, plak, diş taşları ve gıda artıkları temizlenir. Yapılacak bu diş temizliği, dişlerde, diş etlerinin görünen boşluklarında ve diş köküne ulaşan oyuklarda yapılmaktadır.

Diş eti hastalıkları fark edilir edilmez tedavi edilmelidir, aksi takdirde ilerler. Bunun yanında hastalığın etkilediği dokuya ve evresine göre tedavi şekli belirlenir. Tedavinin amacı öncelikle enfeksiyonun tedavi edilmesidir. Şayet hastalık ilerlemiş ise detaylı temizlik yeterli olmaz ve cerrahi müdahale gerektirir. Cerrahi müdahale sonrası ise uzman tarafından ağız bakımı önerilir. Bu bakıma özen gösterilmesi hastalığın tekrarlamaması ve tedavinin tamamlanabilmesi için önemlidir.

Diş Eti Hastalıkları Tedavisinde Uygulanan Cerrahi Müdahaleler

İleri safhadaki diş eti hastalıkları için ise cerrahi müdahale edilmesi gerekir. Evresine göre uygulanan cerrahi müdahaleler şunlardır;

  • Subgingival Küretaj: Başlangıç tedavisi yapılan ancak dokuda düzelme olmayan hastalarda uygulanan bu tedavi yöntemi lokal anestezi ile yapılmaktadır. Diş eti ve iltihabi dokuların alt kısmındaki diş taşları temizlenmektedir.
  • Gingivektomi ve Gingivoplasti: Dişetine form vermek için uygulanan bu cerrahi teknik, genelde diş eti kenarlarının kalınlaşması durumunda uygulanır. Ayrıca fibrotik diş eti büyümelerini ve diş eti morfolojisini düzeltilmesini sağlar.
  • Flep Operasyonu: Diş eti hastalıklarının önlenmesi ve plak kontrolü için uygulanan bu cerrahi işlemde gerekli kemik düzeltmeleri de yapılması gerekir.
  • Yönlendirilmiş Doku Rejenerasyonu: Dişlerin çevresine bariyer yerleştirme işlemi olan bu teknik, dişlere destek olan kemikleri büyümeye teşvik eder.
  • Yumuşak Kemik Grefleri: Diş etlerinin çekildiği yerlerin doldurulması ve diş etlerinin güçlendirilmesi için yapılan cerrahi bir müdahaledir.
  • Kemik Grefti: Diş eti hastalıklarından kaynaklı hasar görmüş kemiğin, sentetik veya hastanın kendi kemiği ile oluşturulması işlemidir.
  • Cep Küçültme Operasyonu: Tartar dolan ceplerin temizlendiği bu operasyon, diş etlerinin geriye doğru kaldırılmasıyla uygulanır. Gerektiğinde aynı zamanda diş ölçeklemesi ve kök planlaması da yapılmaktadır.


Sağlıklı diş ve diş etleri için ilk adım düzenli bakım ve uzman kontrolüdür. Şayet belirtilerden bir veya birkaçı görülüyorsa acil olarak uzmana danışılması gerekir. Böylelikle cerrahi müdahaleye gerek kalmadan kısa süreli bir tedavi ile sorun çözülmektedir.

Randevu Al