Diş Apsesi Nedir? Tedavisi Nasıldır?
Ağız ve diş sağlığı, aslında farkında olmadan hayatımızın merkezinde yer alıyor. Gülümsememizden konuşma şeklimize, yemek yerken hissettiğimiz konfordan uyku düzenimize kadar pek çok noktada dişlerimizin rolü büyük. Günlük yaşamda zaman zaman diş ağrısı, hassasiyet ya da ufak çürüklerle karşılaşabiliyoruz. Evet, bunlar can sıkıcı olabiliyor ama çoğu zaman kısa süreli çözümlerle idare edilebiliyor. Fakat iş diş apsesine geldiğinde durum çok daha farklı bir boyut kazanıyor. Çünkü apse, sadece dişlerde değil tüm yaşam kalitesinde ciddi bir düşüşe yol açabilen bir problem.
Şiddetli ağrı, yüzün aniden şişmesi, yemek yemekte zorlanma hatta uykusuz geceler… Tüm bunlar diş apsesinin habercisi olabiliyor. Çoğu kişi bu noktada basit bir ağrı kesiciyle durumu geçiştirmeye çalışsa da, aslında apse vücudun bize verdiği “artık bir şeyler yolunda gitmiyor” mesajıdır. Bu yüzden kesinlikle hafife alınmamalı ve ihmal edilmemelidir.
Diş Apsesi Nedir?
Diş apsesi, çoğu kişinin hayatında en az bir kez karşılaşabileceği, oldukça rahatsız edici ve tehlikeli bir diş problemidir. Basitçe söylemek gerekirse, dişin kökünde ya da çevresindeki dokularda oluşan iltihaplı bir enfeksiyondur. Bu enfeksiyonun temelinde genellikle bakteriler vardır. Bakteriler dişin içine veya diş etine yerleştiğinde, vücut bu mikroplarla savaşmaya çalışır ve bu süreçte irin adı verilen iltihaplı sıvı oluşur. İşte bu irin birikimi, apsenin asıl sebebidir.
Çoğu zaman diş apsesi, basit bir diş çürüğünün ilerlemesiyle ortaya çıkar. Başlangıçta önemsenmeyen küçük bir çürük, zamanla bakterilerin dişin daha derin kısımlarına ulaşmasına yol açar. Bunun dışında, diş eti hastalıkları da apselerin başlıca nedenlerinden biridir. Sağlıksız diş etleri, bakterilerin diş köklerine kolayca ulaşmasına zemin hazırlar. Ayrıca dişe alınan darbeler, çatlaklar ya da kırıklar da bakterilerin giriş kapısı olabilir. Yani apse, aslında küçük gibi görünen pek çok problemin ihmal edilmesiyle büyüyen bir sonuçtur.
Diş apsesini sadece “dişim ağrıyor” şeklinde düşünmek büyük bir yanılgıdır. Çünkü apse, tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Enfeksiyon, bulunduğu bölgede kalmayıp çevre dokulara, çene kemiğine ve hatta bazı durumlarda kan yoluyla tüm vücuda yayılabilir. Böyle bir durumda hayati risk bile söz konusu olabilir. Bu yüzden “nasılsa geçer” diyerek beklemek oldukça tehlikelidir.
Apse Türleri Nelerdir?
Diş apsesi, her zaman aynı bölgede oluşmaz; enfeksiyonun hangi noktada başladığına bağlı olarak farklı türleri vardır. En sık görülenlerden biri periapikal apsedir ve bu genellikle dişin kök ucunda ortaya çıkar. Çoğunlukla derin çürüklerin ilerlemesiyle bakteriler dişin sinir dokusuna ulaştığında gelişir.
Daha yüzeysel bir sorun olan diş eti apsesi ise adından da anlaşılacağı gibi diş etinde meydana gelir. Diş eti çizgisi boyunca biriken yiyecek artıkları ve bakteri plağı burada iltihaplanmaya sebep olabilir.
Bir diğer tür olan periodontal apse ise daha ciddi ve kronik bir tabloyu işaret eder; genellikle ileri seviye diş eti hastalıklarının sonucunda diş köküyle diş eti arasındaki boşlukta oluşur. Hangi tür olursa olsun, diş apselerinin ortak noktası, erken fark edilmediğinde hızla büyüyerek daha büyük sağlık sorunlarına yol açabilmeleridir.
Diş Apsesi Belirtileri Nelerdir?
Diş apsesinin en belirgin işareti, çoğu kişinin tarif ettiği zonklayıcı ve şiddetli ağrıdır; bu ağrı çoğu zaman geceyi uykusuz geçirtecek kadar kuvvetlidir. Ancak sadece bununla sınırlı değildir. Özellikle yemek yerken ya da çiğneme sırasında ağrı daha da artar ve günlük yaşamı ciddi şekilde zorlaştırır. Dişin bulunduğu bölgede veya çevresindeki diş etinde fark edilir bir şişlik oluşabilir; bazı durumlarda bu şişlik yüz, çene hatta boyuna kadar yayılabilir.
Ağızda sürekli kötü bir tat ya da rahatsız edici bir koku hissedilmesi de apsenin önemli belirtilerindendir, çünkü enfeksiyonun oluşturduğu irin zamanla dışarı sızabilir. Enfeksiyon ilerlediğinde vücut buna ateş, halsizlik gibi genel rahatsızlık belirtileriyle de tepki verir. Daha ileri durumlarda ise lenf bezlerinde şişme gözlenebilir. Tüm bu belirtiler, diş apsesinin yalnızca lokal bir sorun olmadığını, tüm vücudu etkileyebilecek ciddi bir tabloya dönüşebileceğini gösterir.
Diş Apsesi Neden Olur?
Diş apsesinin temelinde her zaman bakteriler vardır. Ancak bu bakterilerin dişin içine sızmasına ve iltihap oluşturmasına sebep olan farklı etkenler bulunur. Bunların başında ileri derecede çürükler gelir. Başlangıçta yalnızca diş minesini etkileyen çürükler, zamanla dentini aşarak pulpa adı verilen sinir dokusuna kadar ilerler ve burada enfeksiyon başlatır.
Bir diğer önemli neden ise diş eti hastalıklarıdır. Özellikle diş eti çekilmesi yaşayan kişilerde, diş kökü daha açık hale gelir ve bakteriler bu bölgeye kolayca ulaşabilir. Dişe alınan darbeler, kırıklar ya da çatlaklar da bakterilere adeta bir giriş kapısı oluşturur.
Elbette yetersiz ağız hijyeni de apselerin en büyük hazırlayıcı faktörlerinden biridir. Düzenli olarak diş fırçalamamak, diş ipi kullanmamak ve ağız bakımına özen göstermemek, bakteri plağının artmasına zemin hazırlar. Son olarak, zayıf bağışıklık sistemi de diş apsesinin oluşumunda önemli bir rol oynar. Vücudun savunma mekanizması yeterince güçlü olmadığında bakteriler daha hızlı ilerler ve enfeksiyon daha kolay gelişir.
Geçmeyen Diş Apsesi
Diş apsesi genellikle şiddetli ağrı, şişlik ve ağızda kötü tat gibi belirtilerle kendini belli eder. Bazı kişiler ağrı kesicilerle ya da evde uygulanan geçici yöntemlerle bu şikâyetleri hafifletmeye çalışır. Ancak apse tedavi edilmezse, yani yalnızca belirtiler bastırılırsa, kısa süreli bir rahatlama sağlansa bile sorun kökünden çözülmez. “Geçmeyen diş apsesi” dediğimiz durum da tam olarak burada ortaya çıkar.
Geçmeyen apseler, çoğunlukla dişin kökündeki enfeksiyonun derinleşmesi ya da diş etindeki iltihabın iyileşmeden tekrar alevlenmesiyle devam eder. Bu durum sadece ağrıyı kronik hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda enfeksiyonun çevre dokulara ve çene kemiğine yayılma riskini de artırır. Uzun vadede ise çok daha ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir.
Bu nedenle, diş apsesinin kendi kendine geçmesini beklemek yerine mutlaka bir diş hekimine başvurmak gerekir. Çünkü apsenin kaynağına inmeden, yani gerekli kanal tedavisi, diş eti tedavisi veya cerrahi müdahale yapılmadan enfeksiyon tamamen ortadan kalkmaz.
Diş Apsesi Nasıl Geçer?
Diş apsesi tedavisinde esas amaç, enfeksiyonu tamamen ortadan kaldırmak ve yeniden oluşmasını engellemektir. Burada uygulanacak yöntem, apsenin nerede geliştiğine, ne kadar yayıldığına ve dişin durumuna göre değişiklik gösterebilir.
İlk adım genellikle apsenin boşaltılmasıdır. Diş hekimi, apsede biriken irini temizleyerek hem basıncı azaltır hem de ağrının büyük ölçüde hafiflemesini sağlar. Bu işlem çoğu hastaya anında rahatlama yaşatır.
Eğer enfeksiyon dişin sinir dokusuna kadar ilerlemişse, çözüm kanal tedavisi olabilir. Bu tedavi sırasında dişin içindeki enfekte pulpa dokusu alınır, kanallar dezenfekte edilir ve özel dolgu malzemeleriyle kapatılır. Böylece hem enfeksiyon temizlenmiş olur hem de diş mümkün olduğunca korunur.
Bazı durumlarda ise diş o kadar fazla zarar görür ki kurtarılması mümkün olmaz. Böyle bir senaryoda tek çözüm dişin çekilmesidir. Bu kulağa ürkütücü gelebilir ama ilerleyen apseler için en sağlıklı ve güvenli yöntem bazen budur.
Enfeksiyonun çok şiddetli olduğu veya çevre dokulara yayıldığı durumlarda doktorlar antibiyotik tedavisi de uygular. Fakat burada önemli bir nokta var: Antibiyotik tek başına apsenin çözümü değildir. Yalnızca enfeksiyonun yayılmasını kontrol altına alır, asıl tedavi mutlaka diş hekimi tarafından yapılmalıdır.